top of page

Haftasonu arazide gözlem yaptık.

Alfred Korzybski'nin dediği gibi "harita arazinin kendisi değildir" diyerek haftasonu arazimizi tanımak için gözlem yapmaya gittik. Geçen ay bilgisayar programı kullanarak harita üzerinde yaptığımız (bize göre) şahane bahçe tasarımımız da çöp oldu :) Çünkü hakikaten arazimiz biraz (?) çetin çıktı. Epey yorulduk ama en önemli faydası şu oldu: bu gözlem işine devam etmemiz gerektiğini, hatta araziye hiç dokunmadan, plan program yapmadan önce şöyle birkaç haftayı sağlam gözleme ayırmamız gerektiğini anladık. Peki bu haftasonu ne mi yaptık?

Araziye gitmeden önce hazırlık yaptık (serde biraz mühendislik var ya, herşeyin hendesesini yapmadan olmaz). Arazinin kadastro haritasını bulup google haritalar üzerine giydirdikten sonra, arsayı kolay analiz edebilmek için yaklaşık 20mx15m ebatlarında küçük bölümlere ayırdık. Sonra arazideyken konum servisinden yararlanabilmek için bunu google earth'e aktarıp, (iş eldiveni, 8m'lik metre, kalem-defter, fotoğraf makinası, kazma, bağ makası, numuneler için buzdolabı poşeti, bir şişe su ve atıştırmalıklar ile dolu) malzeme çantasını sırtlayıp, bir elimize de arsanın bölümlerini belirlemek için köşelerine çakacağımız kazıkları alıp doooğruca arsaya vardık.

Google earth'teki konum servisini kullanarak bölümlerin köşelerini bulup yukarıdaki gibi kazıkları çaktıktan sonra, ilgili bölümü sakin sakin tarayıp defterimize notlarımızı aldık. Toplam 25 adet bölümün analiz edilmesi gerekiyordu. İlk gün acemilikten arazinin ancak üçte birini tarayabildik, ikinci gün biraz hızlandık ve akşam hava kararırken son bölümü koşarak analiz edip bitirebildik :)

Bu gözlemde amacımız arazideki bitki örtüsünü ve toprak şekillerini biraz tanımaktı, sanırım şimdilik işimizi görecek kadar becerebildik. Yağmur yağsaydı çok daha iyi olacaktı, suyun arazideki hareketini gözleme imkanımız olabilirdi ama şansımıza olabildiğince güneş vardı :)

Bu işi ilk defa yaptığımızdan her bir bölüm için deftere aldığımız notları nasıl birleştireceğiz diye kaygılanmadık değil fakat defterdeki tüm notları boş şablona aktarınca sonuç fena gözükmüyor sanırım, ne dersiniz ;)

Artık bu harita üzerinden çalışacağız. Bir sonraki aşama bu hazırladığımız haritayı elimize alıp araziye gidip önce notlarımızı doğrulamak ve sonra ilavelerde bulunmak olacak. Henüz toprağı inceleme fırsatımız olmadı mesela. Yeknesak bir yapısı yok toprağın; bazı yerlerde yumuşak, bazı yerlerde sert, bazı yerlerde kahverengi bazı yerlerde beyaz toprak var. Buralardan toprak örnekleri alıp analiz ettirmemiz gerekiyor daha. Bahar gelmeden bu işin de yapılması lazım ki ona göre toprak ıslahı ve bitkilendirme stratejisi geliştirebilelim, ooy oyy...

Arazide tahmin ettiğimizden çok daha fazla miktarda taş/kaya varmış. Vaktiyle arazi sahipleri bu taşların ve kayaların bir kısmını kullanarak taş setler yapmış ve hemen alt kısmına ağaç fidanları dikmişler. Hem yamaçtan aşağı akan suyu yavaşlatması ve yavaşça emilim sağlaması, hem suyun yukarıdaki üst topraktan topladığı birikimi toprağa yeniden kazandırması, hem de buharlaşmayı azaltan bir malç görevi görmesi nedeniyle bu set altlarındaki ağaçların durumu, açık topraktaki ağaç denemelerine göre daha başarılı olmuş. Dolayısıyla arazinin epeyce taşlık olması ilk başta dezavantaj gibi görülse de, bunu akıllı tasarım ve güç kullanarak avantajımıza çevirmeyi düşünüyoruz.

Ağaç sayısının tahmin ettiğimizden fazla olması da bizi şaşırttı ve memnun etti. Bu ağaçların hemen hepsi yabani gözükse de hiçbirini ortadan kaldırmayı düşünmüyoruz. Neticede onlar yıllardır oradaydı, yeni gelen biziz. O yüzden onlarla birlikte bir yaşam alanı oluşturmak istiyoruz. Zaten şimdiden bizi ağırlamaya başladılar. Güneşin altında çalışmaktan yorulmuşken büyükçe bir bademin gölgesinde oturup çay içmek ve çeşit çeşit kuşların ötüşerek üstümüzde uçmasını izlemek harikaydı :) Kuşları da (şimdilik) çok tanımıyorum ama arıkuşu olduğunu sandığım (gagası uzun, sırtı yeşil, kanatlarının altı pembe, biraz irice) harika bir tür bizimle epey yakından ilgilendi sağolsun.

Kuşların resitalinden sonra üzüm çubuklarının arasında gezinip bir leğen dolusu üzüm topladık (ilk bağ bozumu hayırlı olsun :)). Kabukları biraz kalınca olduğundan yemek yerine sıkıp suyunu içmeye karar verdik. Akşam gelir gelmez yaptığımız ilk iş üzümlerimizden kendimizce bir şıra yapmak oldu.

Arazide tespit edebildiğimiz (bol miktarda meşe, bununla birlikte badem, ahlat, kuşburnu, kayısı ve çam olmak üzere) altı tür ağaç ve ağaççığın yanısıra ne olduğunu bilemediğimiz ağaçlar da bulunuyor. Aşağıya fotoğraflarını koyuyoruz, bilen varsa söylerse seviniriz.

Bir de arazinin bazı yerlerinde yuvalara rastladık. Arazide tavşan, kaplumbağa ve kertenkele görmüşlüğümüz var. Onların yuvalarıysa sorun değil de yılan varsa diye korktuk. Yılanın varlığı da sorun değil aslında ama biz de onu korkutursak, tutup ısırmasın bizi :) Sizce nedir bu yuvalar, tahmini olan var mı?

Şimdilik bu kadar, sabırla okuduğunuz için hepinize teşekkür ediyor ve bahçemizden topladığımız kır çiçeklerinden bir demeti size hediye ediyoruz :)

Selamlar...




Featured Review
Tag Cloud
Henüz etiket yok.
bottom of page